Haberler ve Toplum, Felsefe
Husserl'in fenomenolojisi
Felsefi bir fenomen olarak fenomenoloji, matematik tezini savunan ve bu alanda çalışan Alman felsefeci Edmund Husserl'in çalışmalarıyla felsefi bilim lehine çıkarlarını yavaş yavaş değiştirdi. Görüşleri, Bernard Bolzano ve Franz Brentano gibi filozofların etkisi altında oluşturuldu. İlki ifade edilip edilmediğine bakılmaksızın gerçeğin var olduğuna inanmıştı ve bu düşünce Husserl'i psikolojiden kurtulmaya çabalamaya itti.
E. Husserl, zamanında yaptığı yeni bir yöntem geliştirmek gerektiğine inanıyordu. Yeni yöntemin özü şeylere geri dönmek ve şeylerin ne olduğunu anlamaktı. Felsefeciye göre, yalnızca bir insanın bilincinde görünen fenomenlerin (fenomenlerin) bir açıklaması, şeyleri anlamaya yardımcı olabilir. Bu nedenle, onları anlamak ve anlamak için, bir insan, şeylerin dünyasının varlığına insanların inancını dayatan doğal tutum hakkındaki düşüncelerini ve inançlarını örtüştürerek "dönemi" kavracaktır.
Husserl'in fenomenolojisi, dünyanın felsefe ve bilime karşı döndüğünü ve bunu felsefe ve bilimle düzene sokmaya çalışıyor diyor. Yaşam aktivitesini normalleştirme arzusu eski Yunan'da ortaya çıktı ve insanlığın sonsuzluğa giden yolu açtı. Böylece filozof entelektüel faaliyette bulunmayı, normları araştırmayı, uygulama ve bilgiyi kolaylaştırmayı öneriyor. Fikir sayesinde, fikirlerin toplumsallığı şekillendirdiğine inandı. Gördüğümüz gibi, Husserl'in fenomenolojisi kolay bir teori değil, fakat fikirleri M. Scheler, M. Heidegger, G.G. Shpet, M. Merlo-Ponty ve diğerleri.
Similar articles
Trending Now